
Sizce, aynı mizah seviyesine ve kalitesine sahip çiftlerin ilişkileri mi daha tatmin edici olur?
Kaliteli espriler yapabilmek her yiğidin harcı değildir ve bu yüzden de insanlardan etkilenmemizi sağlayan önemli unsurlardan birisidir. Çoğu kültürde, özellikle erkekseniz komik olmanın sizi ne kadar öne çıkardığını görebilirsiniz. Fakat cicim ayları bittikten sonra şakalaşma beceriniz ilişkinizde ne kadar rol oynuyor acaba, hiç düşündünüz mü?
Sevgililik dönemlerinde, sevgilinizi güldürmek için yaptığınız espriler ilişkinizde düşündüğünüzden daha çok tatmin edici bir rol oynuyor. Fakat ofansif mizah için aynısından söz edemeyiz. Sevgilinizle dalga geçmenize karşı tepkiler, onun o andaki ruh haline göre fazlasıyla değişiklik gösterebilir.
Uzun süreli ilişkilerde veya evliliklerde, çiftlerin benzer mizah tarzına sahip olduğunu görüyoruz. Fakat bu, benzer mizahın evliliği kesinlikle daha iyi veya ilişkiyi daha uzun yapacağı anlamına gelmez. Ek olarak birçok çalışmadan elde edilen verilere göre de az çocuklu ailelerin, çok çocuklulara göre daha fazla güldüğünü ve neşeli olduğunu anlıyoruz.
5 ülkeden 3,000 çiftle yapılan araştırmaya göre hem kadınların hem de erkeklerin espritüel bir eşle mutlu olduklarını ve ayrıca kadınlar için bu durumun daha önemli olduğunu görüyoruz. Hatta hem erkekler hem de kadınlar, erkeklerin daha komik olduğunu savunuyor. Fakat ne olursa olsun, evli çiftler mizahın önemini üstüne basa basa her defasında dile getiriyor.
Sorunlarla başa çıkamazsak…
Peki, işler tıkırında gitmezken neler oluyor? Şakalaşmak, ortamı neşelendirmek ve aradaki buzları eritmek için mükemmel bir yöntem fakat bu yöntem evliliklerdeki sorunları da çözmeye yardımcı olur mu? Araştırmacılar, yeni evli 60 çifti herhangi bir problemlerini tartışırken gözlemledi. Bu gözlem sırasında esprili konuşmaların sıklığını not aldılar. Bu çiftlere ayrıca bir stres testi de yapıldı. Ve 18 ay süren uzun çalışmalar ardından araştırmacıların vardığı sonuç gayet şaşırtıcıydı. Erkeğin sürekli espritüel yaklaşım izlediği ilişkiler, fazla stresin tespit edildiği ve boşanmaya en yatkın ilişkilerdi.
130 çiftle yapılan benzer bir çalışmada ise kadının kullandığı mizah çeşidine göre evlilikte 6 yıldan fazla herhangi bir sorun tespit edilemiyor. Mizah çeşidine göre diyoruz çünkü yalnızca erkeğin kalp atış hızını azaltan tarzda espriler uzun süreli ilişkiyi sağlıyor. Yani başka bir deyişle, söz konusu şaka olsa bile erkek zan altında bırakılmadığı ve rahatladığı söylemlerle daha huzurlu oluyor.
Söz ettiğimiz son iki çalışma, mizah kullanımının erkeklere ve kadınlara göre ne kadar farklı sonuçlar verdiğini gözler önüne seriyor. Erkekler, problemleri çözerken kendini rahatlatmak veya o anki endişesini bir saniyeliğine de olsa unutmak için şakalar yapıyor. Bundan da şunu çıkarıyoruz; sevgilisi veya eşiyle tartışmadan daha mutlu çıkmak isteyen kadınlar, sorunlarda uzlaşmaya çalışırken daha sakin bir atmosfer yaratabilmek için şaka yapmayı deneyebilir.
Sizinle gülmez ama size gülerse…
Gelotofobi –gülünecek duruma düşme korkusu-, gelotofi –dalga geçilmeyi umursamamak- ve başkalarına gülmekten zevk alan insanlar üzerine son yıllarda birçok araştırma yapıldı. Bir çalışmada, ortalama 6 yıllık birlikteliklere sahip 154 tane genç heteroseksüel çiftin ilişkilerinde bu eğilimlerin nasıl bir etkiye sahip olduğu incelendi. Mantıken dalga geçilmeyi seven birisi ile dalga geçmeyi seven birisinin gayet uyumlu olacağını düşünürüz ki çalışmalar da bunu gösterdi. Aralarındaki bağ çok güçlü olmasa da dalga geçmeyi seven ile dalga geçilmeyi umursamayan çok daha iyi anlaşıyordu. İyi anlaşan çiftlerin bir diğer özelliği ise aynı olaylara gülmekten veya aynı özellikleriyle dalga geçilmesinden hoşlanmalarıydı.
Çalışmada; gülünç duruma düşme korkusunun yüksek olduğu ilişkilere baktıklarında ise gülünmenin önemi olmayan ilişkilere göre ilişkiden daha az zevk alındığını, fiziksel çekiciliğin çok az olduğunu ve cinsel açıdan tatminin neredeyse olmadığını gördüler. Gördükleri bizce gayet mantıklıydı. Neden mi? Samimi bir ilişki tarafların daha açık ve şaka kaldırabilir olmasıyla gelişmez mi zaten? Samimi bir ilişkideyseniz yargılanmak veya gülünç duruma düşmek gibi bir kaygınız olmaz, rahat hissedersiniz.
Bir diğer farklı sonuç da gülünç duruma düşme korkusu olan sevgililere sahip erkeklere aitti. Sevgilisini sürekli rahatsız etme korkusuyla yaşayan erkekler, sevgilisini bir süreden sonra daha az çekici bulmaya başlıyordu. Belki de sevgililerinin zaaflarını görmek, onları itiyordu. Sonuçta ise şaka kaldırabilen ve bunu da dert etmeyen kadınlar cinsel açıdan daha çekici ve hatta daha tatmin edici oluyor. Fakat buna benzer bir şey erkekler için geçerli değil. Ayrıca, işin ilginç tarafı, çiftlerin başkalarına gülmekten zevk alması ilişkiyi hiçbir şekilde etkilemiyordu.
Şakalar, gülüşmeler ve bir de cinsellik…
Cinsellikten alınan zevkin etkenlerine baktığımızda kadınlar daha avantajlı gözüküyor. Çünkü komik sevgiliye sahip kadınlar, daha az komiğine sahip olanlara göre daha çok tatmin oluyor ve orgazm yaşayabiliyor. Ayrıca, komik sevgilisi olan kadınlar; cinselliği başlatmada büyük rol oynayıp diğer kadınlara göre daha fazla seks yapıyor. Fakat benzer sonuçlar, komik kadınlar –anlık şaka yapma kabiliyeti daha fazla olan kadınlar- için bulunamadı. Belki de kadının erkeği tatmin etmek için daha az çabaya ihtiyaç duymasındandır. Bilemiyoruz.
Bunun gibi sonuçlar, cinsel seçimlerin cinsiyetlere göre nasıl değiştiğini bize bir kez daha kanıtlıyor. Hamile kalma, emzirme, üremek için doğru zamanın az olması gibi nedenlerden dolayı kadınlar daha çok seçici oluyorlar. Kadınların yaşayabileceği herhangi bir romantik ilişkide göz önünde tutacağı unsurları sunabilen kazançlı çıkıyor ve böylece komik ve espritüel erkekler; zeka, yaratıcılık, samimiyet ve cana yakınlık gibi unsurları daha ön plana çıkarabildikleri için günün kazananı oluyorlar.